Sunday 2 February 2014

bir kaçış yöntemi ol(may)arak: intihar

Albert Camus intiharı kaçış ve absürt olarak görse de absürdizmde katılamadığım tek nokta bu olsa gerek. 
Bunca güzel insanın intihar etmesini kaçış olarak nitelendirmemizin yanlış olacağını düşünüyorum.
Sigara bir kaçıştır, müzik bir kaçıştır, yazmak, çığlık atmak, araba sürmek, uyuşturucu, uyumak, içmek... Bunların hepsi kaçış sayılabilir. Ama intihara hayattan kaçış diyemeyiz çünkü en inançtan yoksun insan bile ölüm korkusu taşır. Yaradılışının gereği her insan ölümden korkar ve yaşarken de her insana ölümden sonra olacaklar hakkında kaygılanması öğretilir.
Ama hayatını sonlandırmaya karar veren bir insan bunların hepsini boş vermiştir. Hayatın anlamsızlığını en acı biçimde öğrenmiş ve "En kötüsü bile bundan iyidir" diyerek bütün kaygılarını ve korkularını saf dışı bırakmıştır. Zamanla unutulup gidecek olan yaşantısını ve ardında bırakacağı insanları umursamayacak kadar körelmiş ve yıpranmıştır duyguları. İçinde bulunduğu labirentte bir çıkış yolu bulamadığından artık nefes almakta zorlanır olup, bir yol aramaktan zonklayan ayaklarıyla bütün labirenti yok etmeye niyetlenir.
Bütün cesaretini toplayıp bir daha hiç olmayacağı kadar cesurlaştığında da tetiği çeker, kendini bırakır, hapları yutar ve bedenini çürümeye bırakır. Ruhuna ne olacağı bilinmez bir sırdır. 
Böylesine trajik bir olay da umutsuzluk, dram hatta belki bazıları için kurtuluş bile olabilir ama asla bir kaçış olamaz. Çünkü bu olay kaçıştan çok daha fazlasıdır.

No comments:

Post a Comment